'Ezidiler – Kara Kitap Kara Talih'e önsöz yazan Murathan Mungan:
‘Vicdanınızı unutarak politika yapamazsınız’
Ezidiler,
IŞİD zülmune uğrayıp yurtlarından kaçmak zorunda kalınca, bir dizi soruyla
birlikte gündeme geldiler: Kimdi bu insanlar? Nasıl bir kavimdi? Oysa tarihe
şöyle bir bakmak, Ezidilerin asıl vatanının Osmanlı toprağı olduğunu ve her
dönemde benzer kıyımlara uğradıklarını görmeye yetiyordu.
İstanbul
Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan basılan “Ezidiler
- Kara Kitap Kara Talih” için önceki gün düzenlenen buluşmada, kitaba önsöz
yazan Murathan Mungan da konuşmasına
aynı saptamayla başladı.
“Biz neden kendi tarihimizi, birlikte
yaşadığımız insanları bu kadar az tanıyoruz?” diye soran Mungan, Ezidilik
meselesinin birçok açıdan Türkiye belleğinin turnusol kağıdı olduğunu söyledi.
Osmanlı
döneminde Sünni İslam’ın yayılmacı tavrı ve sonrasında devletleşme
politikalarıyla, Ezidilerin hep baskı altında tutulduğuna dikkat çeken Mungan,
Türkiye’de yaşayan Ezidilerin ’90’lı yıllara kadar nüfus cüzdanlarında din
hanesinin boş bırakıldığını aktardı ve inançlarının “şeytana tapıyorlar” denilerek aşağılandığını vurguladı.
“Resmi tarih, açık büfeden tabağımıza uygun
parçaları seçmenizi sağlar. İşimize geleni alırız. Bu da her konuda hakiki
bilgilere ulaşmamızı engeller” diyen yazar, bugün IŞİD canavarlığına
şaşıranların, bölgenin kültürel soyaçekimine baktıklarında, benzer acılar
göreceklerini anlattı.
Muratman
Mungan, “Ret ve inkâr kültüründe
yaşayan, büyümemiş ergen çocuklar olarak yüzleşme korkusu çeken” toplumumuzun,
şimdi kaçamayacağı zalimlik resimleriyle karşılaştığını söylerken, “kimseyle savaşmamış, kimseyi göçe
zorlamamış, kimseyi köle yapıp pazarlarda satmamış” Ezidiler üzerinden
politika yapılmasını da eleştirdi.
Mungan, “İnsan olmayı unutarak politika yapılmaz,
vicdanınızı unutarak politika yapamazsınız” dedi.
Mungan’ın
konuşmasının devamında Ezidiliğe ait bir inançtan yola çıkarak verdiği örnek de
çarpıcıydı:
“Bir Ezidinin etrafına daire çizerseniz, o
daire silinmeden Ezidi dışarı çıkamaz. Eğer bir Ezidi’nin etrafına, bu değere
inanmadan bir daire çiziyorsanız, bu, çizen için komedidir. Saçma bulduğunuz
bir inancı ona karşı silah olarak kullanmışsınızdır. Durum, dairenin içindeki
için dramdır. Çünkü tutsak edilmiştir. Yazgısı ötekinin insafına kalmıştır.
Kişi daireyi kendi etrafına çizmişse bu bir trajedidir.
Farklı görüşlere tahammülü olmayanlar, kendi etraflarına
çizdikleri halkalar içinde yaşıyorlar. İnsanın kendine yapacağı en büyük
kötülük de işte bu körleşmedir.”
* Bilgi Üniversitesi’nce yayımlanan “Ezidiler - Kara Kitap Kara Talih” Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü
öğretim üyesi Amed Gökçen tarafından
yazıldı. Kitapta yer alan Irak, Ermenistan ve Türkiye’de çekilen fotoğraflar
ise Saner Şen’e ait.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder