22 Kasım 2014 Cumartesi

Şair Refik Durbaş'la söyleşi - 21 Mart 2014


PEN şiir ödülü’nün bu yılki sahibi usta şair Refik Durbaş:

‘Şiir vicdana taraftır’

Ölümün, hasretin yine bizlere düştüğü günlerde, PEN Şiir Ödülü Refit Durbaş’a verildi. “Elim sanata düşer usta, dilim küfre, yüreğim acıya” dizelerinin sahibine.
Bugün Dünya Şiir Günü. Refik Durbaş’ın kaleme aldığı Dünya Şiir Günü Bildirisi’nde tavrını apaçık görmek mümkün: “Şiir barışa, özgürlüğe, vicdana taraftır” diyor: Ne ki “Savaşa karşı ama kavganın yanında”.

Bir araya geldiğimizde, ne olacak bu memleketin hali diye dert yandığımda da bildiriyi işaret ediyor: “Buradaki karşının malum şahısla, o da her şeye karşı çıkıyor ya, hiçbir ilgisi yoktur. Oradaki karşının ancak halkla ve Beşiktaş’ın Çarşı’sıyla ilgisi var. Memleket bu işte.”
Refik Durbaş, yine de, bildiride o malum şahsa gönderme yapmadan geçemiyor: “(Şiirin) yolsuzluk, rüşvet yoktur defterinde // Montaj, dublaj, kumpas bilmez.
İlk şiiri yayımlandığında yıl 1962’ydi. Aradan geçen 52 yılda “şiirde ısrarı” hiç azalmadı. “Şiirde ısrar ediyorum, şiir çünkü bir ısrardır” diyor Durbaş:
Yazı sevda ise, şiir karasevdadır. Bu sevdadan kurtulmak ne mümkün. Şiir size gelmez, size çağırır. Bir yolculuğa çağırır, bir aşktır, bir sevgilinin omuzundaki gamzedir, Erzurum’un Kargapazarı’nda bir oltu taşıdır, Van Kalesi’nde susuz kalmış bir çeşmenin alınlığındaki yazıdır. Ben şiir bunların peşinde bir yolcuğa çıktım, o yolculuk da hâlâ sürmekte.”

Durbaş, birçok ödülün sahibi ancak hiçbirine başvurmamış. “Ödül enflasyonundan” yakınsa da PEN Şiir Ödülü’nü almaktan onur duyduğunu söylüyor.
Ödülün maddi ve manevi değeri yanında bir de özendirici yanı vardır. Bu bakımdan ödüllerin genç şair ya da yazarlara verilmesinden yanayım. Ödül, gençliğin kışkırtıcılığını ateşler” demekten geri durmuyor. 
Şairin yaşlısı olur mu? “Yaşlı demeyeceğim” diye parantez açıyor sözüne:
“Çünkü kadınların ve şairlerin yaşı olmaz. Bugün 20 yaşındaki bir şair ne kadar genç ise Melih Cevdet Anday da Ülkü Tamer de Yunus Emre de o kadar gençtir. Bu açıdan belli bir olgunluğa erişmiş, toplumca ustalığı kabullenilmiş bir şair için ödül, manevi bir onur belgesidir.

Refik Durbaş’ın bir de gazetecilik geçmişi var. Birgün’de köşe yazarlığını sürdüren Durbaş, gazetecilik ile şiirin ilişkisini şöyle açıklıyor:
Bizden önceki kuşakta gazeteci-şair abilerimiz vardı, Mehmed Kemal gibi… O bir konuşmamızda gazetecilik şairliği öldürür demişti. Tam 57 yıllık gazetecilik yaşamımda bunu ben de gördüm. Nice şiirlerimde kullanacağım dizeleri gazete yazılarında kullandım. Sanırım bu, şiirimi olumsuz etkiledi. Ama bunun yanında gazeteciliğim nedeniyle Türkiye’nin ve dünyanın pek çok yerini gördüm, insanı, doğayı tanıdım. Bütün bunlar da şiirlerime yansıdı. Sonraları mesela yaptığım gazete haberlerini yeniden şiir olarak yazdım. ‘Şimdi: Haberler’ kitabım bunun bir gelgesidir.”
Refik Durbaş’a PEN Şiir Ödülü bugün Fransız Kültür Merkezi’nde yapılacak törende sunulacak.

***

Dünya Şiir Günü Bildirisi
Kendisi de dahil hayata itirazdır.
Kendisine de karşıdır, itirazına da..
Savaşa karşı, ama kavganın yanında.
Başıra, özgürlüğe, vicdana taraftır.

Yolsuzluk, rüşvet yoktur defterinde.
Var oluşu bağ eğmeyi reddinde.
Montaj, dublaj, kumpas bilmez.
Yazıldığı gibi yaşar anadilinde.

Edebiyatın isyankar edepsizi,
Dünya halklarının ortak sesidir.
Düş ve gerçek, aşk ve karasevda
Bir de kendisi dışında her şeydir.

Şiir, şiirden başka bir şey değildir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder