22 Kasım 2014 Cumartesi

Murathan Mungan'la Ezidiler üzerine - 26 Eylül 2014


'Ezidiler – Kara Kitap Kara Talih'e önsöz yazan Murathan Mungan:

‘Vicdanınızı unutarak politika yapamazsınız’


Ezidiler, IŞİD zülmune uğrayıp yurtlarından kaçmak zorunda kalınca, bir dizi soruyla birlikte gündeme geldiler: Kimdi bu insanlar? Nasıl bir kavimdi? Oysa tarihe şöyle bir bakmak, Ezidilerin asıl vatanının Osmanlı toprağı olduğunu ve her dönemde benzer kıyımlara uğradıklarını görmeye yetiyordu.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan basılan “Ezidiler - Kara Kitap Kara Talih” için önceki gün düzenlenen buluşmada, kitaba önsöz yazan Murathan Mungan da konuşmasına aynı saptamayla başladı.
Biz neden kendi tarihimizi, birlikte yaşadığımız insanları bu kadar az tanıyoruz?” diye soran Mungan, Ezidilik meselesinin birçok açıdan Türkiye belleğinin turnusol kağıdı olduğunu söyledi.
Osmanlı döneminde Sünni İslam’ın yayılmacı tavrı ve sonrasında devletleşme politikalarıyla, Ezidilerin hep baskı altında tutulduğuna dikkat çeken Mungan, Türkiye’de yaşayan Ezidilerin ’90’lı yıllara kadar nüfus cüzdanlarında din hanesinin boş bırakıldığını aktardı ve inançlarının “şeytana tapıyorlar” denilerek aşağılandığını vurguladı.
Resmi tarih, açık büfeden tabağımıza uygun parçaları seçmenizi sağlar. İşimize geleni alırız. Bu da her konuda hakiki bilgilere ulaşmamızı engeller” diyen yazar, bugün IŞİD canavarlığına şaşıranların, bölgenin kültürel soyaçekimine baktıklarında, benzer acılar göreceklerini anlattı.
Muratman Mungan, “Ret ve inkâr kültüründe yaşayan, büyümemiş ergen çocuklar olarak yüzleşme korkusu çeken” toplumumuzun, şimdi kaçamayacağı zalimlik resimleriyle karşılaştığını söylerken, “kimseyle savaşmamış, kimseyi göçe zorlamamış, kimseyi köle yapıp pazarlarda satmamış” Ezidiler üzerinden politika yapılmasını da eleştirdi.
Mungan, “İnsan olmayı unutarak politika yapılmaz, vicdanınızı unutarak politika yapamazsınız” dedi.
Mungan’ın konuşmasının devamında Ezidiliğe ait bir inançtan yola çıkarak verdiği örnek de çarpıcıydı:
Bir Ezidinin etrafına daire çizerseniz, o daire silinmeden Ezidi dışarı çıkamaz. Eğer bir Ezidi’nin etrafına, bu değere inanmadan bir daire çiziyorsanız, bu, çizen için komedidir. Saçma bulduğunuz bir inancı ona karşı silah olarak kullanmışsınızdır. Durum, dairenin içindeki için dramdır. Çünkü tutsak edilmiştir. Yazgısı ötekinin insafına kalmıştır. Kişi daireyi kendi etrafına çizmişse bu bir trajedidir.
Farklı görüşlere tahammülü olmayanlar, kendi etraflarına çizdikleri halkalar içinde yaşıyorlar. İnsanın kendine yapacağı en büyük kötülük de işte bu körleşmedir.”

* Bilgi Üniversitesi’nce yayımlanan “Ezidiler - Kara Kitap Kara Talih” Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Amed Gökçen tarafından yazıldı. Kitapta yer alan Irak, Ermenistan ve Türkiye’de çekilen fotoğraflar ise Saner Şen’e ait.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder